'binek hayvanı' etiketi ile ilgili yazılar
Gönlün Gıdâsı Vardır
Yazar: Kerim Kara | Yayın zamanı: 11 Ocak 2009 | Yorum yapılmamış
Mevlânâ’nın Mesnevî’sinde Kalp – Gönül
13. Gönlün gıdâsı vardır.
Maddî bünyenin gıdâya ihtiyâcı olduğu gibi mânevî bünyenin de gıdâya ihtiyâcı vardır. Tasavvufta mânevî bünyenin beslenmesi maddî bünyenin beslenmesiyle ters orantılıdır. Yâni mânevî bünyenin iyi beslenebilmesi için maddî bünyenin beslenmesine fazla önem verilmemesi lâzımdır. Sûfiler nefsi bir binek hayvanı gibi görürler. Binek hayvanına verilen değer ne ise nefse de o kadar değer verilmesi gerektiğine inanırlar. Bu bakımdan bir sûfînin maddî yoksulluktan şikâyet etmesi doğru değildir. Çünkü onların en büyük zenginliği yoksulluktur. Bu konuda Hz. Peygamber (a.s.) ve ilk müslümanların zâhidâne yaşantıları sûfîlere ilham kaynağı olmuştur. Fakr her zaman övülen, dünyânın debdebe ve ihtişâmına karşı tavır olarak öne sürülen tasavvufî bir erdem olarak görülmüştür.[1] Yoksulluk dervişlerin hem terbiyecisi, hem yiyeceği hem de içeceğidir. Çünkü cennetin etrâfı hoşa gitmeyecek şeylerle çevrilmiştir ve ilâhi merhamet gönlü kırık olanların ve âcizlerin payıdır. Mevlânâ’ya göre mevkisinin yüksekliğinden ve zenginliğinden dolayı gurûra kapılık azanlara ne Allah acır ne de mahluk. Çünkü kendini büyük görüp başkalarını hakir görmek Hakk’tan uzaklaşmanın bir eseridir. Hak yolcusu maddî rızıklarını azaltıp kendi nefsini hor hakir kıldıkça, dünyâdan yüz çevirmiş olur. Sûfi dünyâdan yüz çevirdikçe nîmet onun ayağına koşar, yâni gönlünde dünyâya değer vermediği sürece kendisine mânâ rızıkları yönelir.
Son Yorumlar